Katoliklerin ruhani lideri ve Vatikan Devlet Başkanı Papa Francis’in Ukrayna’ya Rusya’ya karşı ‘beyaz bayrak’ çekme tavsiyesinde bulunmasının ardından Kiev yönetimi protesto amacıyla Vatikan’ın Büyükelçi konumundaki temsilcisini Dışişleri Bakanlığı’na çağırdı. Vatikan’ın başbakanı konumundaki Kardinal Pietro Parolin ise barış için ilk koşulun Rusya’nın saldırılara son vermesi olduğunu belirtti.
BBC Türkçe’den Övgü Pınar’ın haberine göre, Ukrayna Dışişleri Bakanlığı’ndan 11 Mart Pazartesi akşamı yapılan açıklamada, Vatikan’ın Kiev elçisinin bakanlığa çağrılarak ‘Papa’nın beyaz bayrak ve saldırganla müzakere etme cesareti gösterme ihtiyacına ilişkin sözlerinden duyulan hayal kırıklığının’ kendisine iletildiği bildirildi. Büyükelçi konumundaki Havarisel Vekil Visvaldas Kulbokas’a Katolik Kilisesi’nin ‘kötüye karşı iyinin zafer kazanması için dünyaya güç birliği çağrısı yapmasının’ daha yerinde olacağı bildirildi.
‘PAPA, ASLA TESLİM OLMAKTAN BAHSETMEDİ’
Vatikan’ın Kiev’deki temsilcisi Visvaldas Kulbokas dün bakanlığa çağrılmadan önce İtalyan La Repubblica gazetesine bir söyleşi vermiş ve Papa’nın sözlerine açıklık getirmişti. Kulbokas bu söyleşide, savaşın bitmesi için Rusya’nın ‘öldürmeye son vermesi gerektiğini’ vurguladı.
Kulbakos, “İki yıl önce füzeler, tanklar, askerler nereden geldi? Ukrayna’dan Rusya’ya mı yoksa Rusya’dan Ukrayna’ya mı? Bu sorunun cevabı ampirik, ne felsefeye ne teolojiye ihtiyaç var” dedi. Vatikan’ın başbakanı konumundaki Devlet Sekreteri Kardinal Pietro Parolin de Corriere della Sera gazetesine yaptığı açıklamada, “Papa’nın çağrısı, adil ve kalıcı bir barış arayışı içinde diplomatik çözüm için gerekli koşulların yaratılması yönünde” diye konuştu.
Parolin bu koşulların yaratılması için iki tarafın da dahil olması gerektiğini ancak ilk koşulun saldırıya son vermek olduğunu vurguladı. Parolin ayrıca, Papa’nın ‘beyaz bayrak’ ifadesini kendisine sorulan bir sorudan alıntıyla kullandığını da hatırlattı ve “Papa müzakere cesaretinden söz etti, asla teslim olmaktan bahsetmedi” dedi.
Ne olmuştu?
Katolik Kilisesi lideri, İsviçre Radyo-Televizyonu’na (RSI) verdiği söyleşide Ukrayna’ya ‘beyaz bayrak’ tavsiyesinde bulununca ‘teslim olma’ çağrısı yaptığı gerekçesiyle tepki çekmişti.
Bir kısmı hafta sonunda yayımlanan söyleşide RSI muhabiri Papa’ya, “Ukrayna konusunda bir yanda teslim olma cesareti talep edenler, beyaz bayrak isteyenler var. Diğer yanda ise bunun daha güçlü olan tarafı meşru kılmak anlamına geleceğini söyleyenler var. Siz ne düşünüyorsunuz?” diye sormuştu. Papa’nın yanıtı şöyleydi:
“Bu bir yorumdan ibaret ama esas güçlü olanın, vaziyeti görenler, halkını düşünenler, beyaz bayrak çekme ve müzakere etme cesaretini gösterenler olduğuna inanıyorum.
Bugün uluslararası güçlerin yardımıyla müzakere edilebilir. Müzakere kelimesi cesur bir kelimedir. Yenildiğinizi, işlerin yolunda gitmediğini gördüğünüzde müzakere etme cesaretine sahip olmanız gerekir. Zamanı geldiğinde müzakere yapılmalı, arabuluculuk yapan bir ülke aranmalı. Türkiye bunun için öneride bulundu. Ve başkaları da var. İşler daha da kötüye gitmeden müzakere etmekten utanmayın.”
Bu sözler Avrupa çapında eleştiriyle karşılandı, Ukrayna Dışişleri Bakanı Dmitro Kuleba da “Bizim bayrağımız sarı ve mavi. Uğruna yaşadığımız, öldüğümüz ve galip geldiğimiz bayrak bu. Asla başka bayrak çekmeyeceğiz” dedi. NATO Genel Sekreteri Jens Stoltenberg de Papa’nın sözleriyle ilgili bir soruya karşılık “Şu an Ukraynalıların teslim olmasından bahsetmenin zamanı değil” dedi. Dün Brüksel’de konuşan Stoltenberg, “Bu Ukraynalılar için bir trajedi olur. Aynı zamanda hepimiz için de tehlikeli olur” diye konuştu.
(DIŞ HABERLER SERVİSİ)